İngilizce Sözlük
in fact nedir, in fact türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
in fact ne demek
in fact : doğrusu
in fact : gerçekte
in fact : gerçekten
gerçekten ile ilgili cümleler
Gerçekten çok kötü üşütmüşüm-Ateşim var
I have got a really bad cold. I have got a temperature
gerçekten mi
really?
O gerçekten uzun
He is really tall.
Bu gerçekten çok ayıp.
This is truly shameful.
İngilizce konuşma kursları gerçekten faydalı mı
Are english speaking courses really useful
son yapılan çeviriler
doğrusu
göndermek
üretim gücü
ilah
felcle ilgili
yassı haddelenmiş çelik
sarmak
tespit pimli klavuz yatağı
yenmek
sayısal çarpıcı
bulunmak
(ders) çalışmak
seçi
aspiratörlü baca boşaltıcısı
alımlı
balıkkılçığı dren
yelpazetonoz
eşek şakası
esnek saçılma
kurbağacık